Modern dünyadan uzak olan kabilede tüm köyün mutasyona uğradığı ortaya çıktı: Herkesin iki parmağı var
Üç orta ayak parmağının olmaması ve diğer iki parmağın içe dönük olması nedeniyle benzersiz bir görünüme sahip olan Vadoma halkı, bu özelliklerini doğayla uyum içinde avantaja çeviriyor.
Eşsiz genetik mutasyon: Ectrodactyly
Vadoma Kabilesi’nin dünya çapında ün kazanmasına neden olan genetik durum, tıp literatüründe ‘ectrodactyly’ olarak biliniyor. Bu rahatsızlık, ayak ya da el parmaklarının eksik olması ya da birleşmesiyle ortaya çıkıyor. Kromozom 7’deki bir mutasyon sonucu oluşan bu genetik durum, kabile üyelerinde yaygın olarak görülüyor ve ebeveynlerden çocuklara yüzde 50 oranında geçiyor. Bu durum, kabilenin izole yaşam tarzı nedeniyle nesilden nesile aktarılıyor.
Ayakları deve kuşuna benziyor
Vadoma halkının ayak yapısı, deve kuşunun ayaklarına benziyor ve bu nedenle topluluk ‘Deve Kuşu Kabilesi’ olarak anılıyor. Ayaklarındaki iki parmak, tırmanma ve dengesiz arazilerde yürüme gibi günlük işlerde kabileye avantaj sağlıyor. Kabile üyeleri, genellikle ayakkabı giymiyor, çünkü bu sıra dışı ayak yapısı ormanlık alanlarda ve dağlık bölgelerde onlara daha fazla denge ve esneklik sunuyor.
Kabile yaşamı ve izolasyon
Kültürel olarak dış dünyayla çok az temas kuran Vadoma halkı, doğayla uyum içinde, sade ve göçebe bir yaşam sürüyor. Kendi kabile yasaları gereği dışarıdan biriyle evlenmeleri yasak, bu da genetik özelliklerinin korunmasına ve hastalığın devam etmesine yol açıyor. Günlük yaşamlarını avlanarak, balık tutarak ve yabani meyve toplayarak geçiren kabile, modern kıyafetleri giymeyi reddediyor ve oldukça utangaç bir yapıya sahip.
Benzersiz özelliklerini avantaja çeviriyorlar
Her ne kadar dışarıdan bakıldığında bu genetik durum bir dezavantaj gibi görünse de Vadoma halkı, ayaklarındaki bu özellikleri günlük yaşamda bir avantaja çevirmiş durumda. Zorlu doğa koşullarında rahatça hareket edebilen kabile üyeleri, ormanlarda ağaçlara tırmanmada ve dengesiz arazilerde yürümekte zorlanmıyor.
Mitolojik inançlar
Vadoma halkı, atalarının bir Baobab ağacından geldiğine ve yıldızlardan inen kuşlar olduklarına inanıyor. Bu mitolojik inanç, onların yaşam tarzını ve dünyaya bakış açılarını da şekillendiriyor. Kabile, dış dünyadan gelen tehditlere karşı oldukça temkinli ve modern dünya ile minimum temas kurarak yaşamını sürdürüyor.