Talat Aydemir darbe girişiminde neler yaşandı? Kapsül Tarih 27.Bölüm
Tarihçi Mustafa Armağan’ın sunduğu ‘Kapsül Tarih’ programı, Ensonhaber YouTube kanalında devam ediyor.
Programın 27. bölümünde Armağan, 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıldönümü yaklaşırken, 1962-1963 yıllarında gerçekleşen Talat Aydemir darbe girişiminde yaşananları anlattı.
“27 Mayıs darbesi, darbeler zincirinin ilk halkasıdır”
1960 yılında yapılan 27 Mayıs darbesi, tek bir darbe zannedilir. Halbuki 27 Mayıs, 15 Temmuz’a kadar devam eden darbe zincirinin ilk halkasıdır. 1923 ile 1960 arasında herhangi bir darbe teşebbüsü olmadı. Celal Bayar’a yönelik düşünülmüş, teklif edilmiş ama olmamış.
Menderes ve 2 arkadaşını hızlıca idam ettiler
27 Mayıs 1960’tan sonra neler oldu? Bu darbeden yaklaşık 5-6 ay sonra bir başka darbe oldu. Kendi içlerinde Milli Birlik Komitesi diye kurdukları komitenin içinde Alparslan Türkeş ve Dündar Taşer gibi milliyetçi kanadı tasfiye ettiler. Buna bir iç darbe diyebiliriz. Orada da bitmedi. Yurt dışına sürüldüler. Muzaffer Özdağ da içlerindeydi.
Türkiye’de yeni bir düzenin oluşması için başta yeni bir anayasa, arkasından seçimler ve sonrasında demokratik bir iktidar gelecekti. Ne oldu? Anayasa yüzde 65 ile zar zor geçirildi. Hemen arkasından Adnan Menderes ve 2 arkadaşı idam edildi. Seçimle idam arasında 1 ay fark vardı. Amaç Demokrat Parti ve türevlerine şans payı bırakmamaktı.
15 Ekim 1961 seçimleri
Gaye İnönü’yü Başbakan yapmaktı. Ancak böyle olmadı. 15 Ekim 1961 seçimlerinde onları büyük bir şok bekliyordu. Çünkü halk, bekledikleri, CHP’ye değil, Demokrat Parti’nin devamı Adalet Partisi, Yeni Türkiye Partisi ve Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’ne çoğunluğu oluşturacak kadar oy verdi.
Demokrat Parti’nin devamı olan 3 parti, koalisyon ile iktidara oturacaktı. Bu büyük bir hayal kırıklığı meydana getirdi. Aynı zamanda askeriye içerisinde de büyük bir infiale neden oldu. Reif Tulga ve Cemal Tural gibi generaller, eğer TBMM bu şekilde açılırsa darbe yapacaklarını, meclise giderek milletvekillerini tutuklayacaklarını ve yeni bir seçime gideceklerini beyan eden bir açıklamaya imza attılar.
21 Ekim akşamı Çankaya köşkü
Çankaya Köşkü’nde bir protokol düzenlendi. Silahlı askerler dizildi. Cemal Gürsel Cumhurbaşkanı, Cevdet Sunay Genelkurmay Başkanı ve diğer paşalar arasında 4 parti lideri oturtuldu. Onlara denildi ki; ‘olay yeni bir darbeye gidiyor, aman bu protokolü imzalayın.’ dendi. Asker baskısıyla 21 Ekim protokolü imzalandı. Bu da 2. bir darbe oldu.
22 Şubat 1962 girişimi
Ancak her şey sütliman olmadı. Genelkurmay Başkanlığı’nda Hava Kuvvetleri Komutanı İrfan Tansel’in atanması, Harp Okulu’nda büyük bir infiale yol açtı. Bazı generaller bundan hoşlanmadı. Artık ülkenin çivisi çıkmıştı. Asker- sivil ilişkileri o kadar darmadağın olmuştu ki.. ‘Biz bundan memnun değiliz, ihtilal yapacağız ve ihtilali tutuklamalara kadar götüreceğiz. Dediklerimizi yapın’ uyarısı yapıldı. Buna uyulmayınca 22 Şubat 1962’de darbe girişimi başladı.
Darbeyi Kartal Tibet haber verdi
Hatta ünlü sanatçı Kartal Tibet’in bu darbeyi haber verdiği söylenir. O dönem Ankara’da tiyatroda çalışmaktadır. gece geç vakit tankların dolaştığını görünce askeriyede bir tanıdığını arayarak ne oluyor diye sorar. Bunun üzerine sıkı yönetim komutanlığı harekete geçiyor. Darbe fark ediliyor. Radyodan bildiri okunuyor. Çankaya Köşkü, Cumhurbaşkanı, başbakan İsmet İnönü, bazı bakanlar ve generaller toplantı halindeyken ele geçiriliyor.
Talat Aydemir ve hükümet anlaşması
Talat Aydemir, içinde cumhurbaşkanı dahil diğer devlet yetkilileriyle birlikte kendisine teslim edilmesi beklenirken hayatının hatasını yapıyor. ‘Tutuklama yapmayın, biz anlaşacağız’ sözü veriliyor. Ancak bu söz sadece yargılamama sözü oluyor. Adamlarıyla birlikte ordudan atılıyor ama yargılanmıyor.
20 Mayıs 1963’te bir bir girişim daha
İşte bu süreç içinde olaylar kontrolden çıkıyor: 20 Mayıs 1963’te bir darbe girişiminde daha bulunuyor. Harp Okulu Komutanı değil ama adamları var. Ancak bazı olumsuz olaylar nedeniyle İnönü’ye direnemiyorlar, yakalanıyorlar ve Fethi Gürcan ile Talat Aydemir idam ediliyorlar. Böylelikle Harp Okulu tehlikesi bertaraf ediliyor.
Bu idamlar, başarısız olacakları darbeler karşısında askerlere bir ders oldu. Ta ki 15 Temmuz’a kadar. Bu kez millet de devreye girerek darbecilere karşı durdu.